29 Mart 2014 Cumartesi

hoş ve loş

şurda bi yerde olması lazım
çekmeceye mi koymuştum
ya da sesi hiç kesilmeyen buzdolabına
fazla daldığım o anın
doğurduğu hisleri
belki çöpteki bira şişesinde
belki artık uğramadığım barın merdivenlerinde
o olamayan öpücükte
bence biz mutlu olamayız dediğinde
bu boktan şiirde
arkadan vururken cave
senin deyiminle
"üzgün çocuklarız"
anlara fazla dalan
daldığında fazla susan
arayıp dursamda
o olamayan öpücükle
bence de mutlu olamayız.

16 Mart 2014 Pazar

galiba
artık yazamıyorum dedim.
ne zaman yazmıştın ki dedi.
galiba.

holivud yalanları

kendi yaratır diyordu
insan kaderini
alçalıp yükselen
göbeğinin üzerinde
içi mısır dolu kase
televizyonda
vasat bir film
dün terkedildin
yarın sekizde lanet işin
öbür gün eski sevgilin aramayacak
bir ay sonra spotçudan aldığın
kanepenin üzerinde
vasat filmin tekrarını izleyip
kaderini değiştiremeyeceğini
anlayacaksın
ve alçalıp yükselirken göbeğin
pek de farklı olmadığını
mısır tanelerinden

15 Mart 2014 Cumartesi

bu şiir hayatını değiştirmeyecek.

kafamdan akıp giden sözcükler
korkutuyordu beni
sağ elim kaçarken
işporta kaleminden
evet
tam da kaçarken
son yazdığım sözcüğü asla silmeyeceğim 
diye söz verip kendime
karalamaktı üstünü
tüm yapmam gereken
evren üzerine çok kafa yormadan
her şeyi bilip ama
hiç bir şeyi kabullenemeyip
şarabımı yudumlamak
yalnız ve boktan
evet
tam da akıp giderken
öylesine ya da böylesine 
bir şiir yazmak
tüm yapmam gereken.