-Senin sorunun ne biliyor musun?
Flört manyağısın. Anlıyor musun?
-Anlıyorum.
-Bi bok anladığın yok göt herif!
Bu gece barda sarı kafayla ne haltlar yediğini gördüm, beni salak mı
zannediyosun sen?!
-'Konuşuyorduk.' Şişeden bir
yudum aldı.
-sktir!
Gözüm dönmüştü. Elindeki bira
şişesini kapıp hınçla duvara fırlattım. Cam parçaları ılımış bira eşliğinde her
yana saçıldı. Şaşırmış görünmüyordu, manyaklıklarıma alışkındı. Hissiz hissiz
bakıyordu suratıma. Şu ifadesizliği daha da çileden çıkarıyordu beni.
-‘Ne bakıyorsun öyle?! Söyle! Çek
pis ellerini üzerimden!’
Yumrukları geçiriyordum koca
bedenine. O ise delice salladığım kollarımı etkisiz hale getirmeye çalışıyordu.
Kudurmuş bi köpek gibi hissettim , bişiyler fışkırıyordu her yanımdan. Dudağımı
çevreleyen tükürüğü ve burnumdan akan sümükleri görmesini istemiyordum. Tüm
bunların kompleksiyle "güzel bi hatun değilsin" dediği aklıma geldi;
koca bir burnun ve koca bir popon var. "Kendine bak maymun surat"
diyip gülmüştüm o an. Maymunları hep sevmişimdir.
Sabrını taşırmak üzereydim ve
nitekim taştı da. Bileklerimden yakaladı. Canımı acıttığını söylerken çatık
kaşlarıyla gözlerime bakıyordu ya da burnuma… Tam anlayamadım. Popomun
büyüklüğünü mü düşünüyordu acaba? Yoksa selülitlerimi mi? Belki de o sarışını
hayal ediyordu. Onun koca memelerini, fındık burnunu, uzun bacaklarını… Ben
bunları düşünürken o ne düşünüyordu merak ediyordum. Hala bileklerimi sıkıyordu
ve hala canımı acıtıyordu. Derin bi nefes aldı.
‘Peki sen senin olayını biliyor
musun?’ dedi
-Olayım falan yok benim!
-Kaçığın tekisin ve...
-Ve ne?!
-Koca poponu seviyorum.